Bergama Belediyesi tarafından UNESCO Dünya Miras Listesine adaylık çalışmaları 2010 yılında başlatılmış ve Bergama 2011 yılı Nisan ayında ön veya geçici olarak tanımlanan listeye (Tentative List) adını yazdırmıştır. Bu listeye ülkeler ileriki yıllarda Dünya Miras Listesine sunmayı düşündükleri varlıklarını ekliyorlar. Böylece bilim dünyasına, araştırmacılara ve korumacılara bu alanı tanıtmaya başlıyorlar.
UNESCO Dünya Miras Listesine 999. sıradan giren Bergamada faaliyet gösteren 14 Eylül İlkokulu bünyesinde Bergamalı Kadri Eğitim Tarihi Müzesi kuruldu. Böylece Bergama ikinci bir müzeye daha sahip oldu.
Lise şimdi Bergama İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binası olarak kullanılan yapı ve bahçesindeki binalardan oluşan yerde hizmete başlamıştır. Ana bina, 1914 yılında yapımına başlanarak 1922 yılında tamamlanmış, bir müddet Reji idaresi olarak hizmet vermiş akabinde 1927den itibaren yatılı ilk mektep olarak kullanılmıştır. 1929da bu binaya Zübeyde Hanım İlkokulu yerleşmiş, 14 Ekim 1933de ise Bergama Ortaokulu açılmıştır.
(1888-1953) Eğitimci ve yazar
Bergamaya bağlı Balaban köyünde doğdu. Bergama Rüşdiyesinde okurken aynı zamanda buradaki medresede dinî öğrenim gördü. 1907de girdiği İstanbul Dârülmuallimîninde öğrenimini sürdürürken bir yandan da medresede Arapça, Farsça, fıkıh, usûl-i fıkıh ve mantık derslerini takip etti; bu arada dönemin İstanbul müftüsü Fehmi Efendiden mantık ve Arap edebiyatı okudu.
Sümerbank Bergama Pamuk İpliği ve Dokuma Fabrikası 1954-1960 yılları arasında tamamlanmış olan ana fabrika binası ile beraber idari bina, sosyal tesisler, lojmanlar, depolar, atölyeler ve kreş gibi destekleyici unsurları da içeren bir 210 dönüm alana oturan bir yerleşkedir. 1950li yılların modern endüstriyel girişimleri döneminde Bergama ölçeğinde ki örneği olan yapı kompleksi üretim birimleri dışında sosyal, kültürel, eğitsel ve ikamet gereksinimlerini de içeren bir kampüs modeli olmasından dolayı önemlidir.
Bergama, tarih boyunca Hitit, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış bir dünya kentidir.
1934 yılında Batı Anadoluda bir yurt gezisine çıkan Mustafa Kemal Atatürk, 13 Nisanda Bergamaya gelir. Kendisini merakla ve coşkuyla bekleyen Bergamalılara seslenir, şehri gezer ve ardından Halkevinde Bergamanın ve İzmirin ileri gelenleriyle bir toplantı yapar. İşte bu toplantıda, Bergamanın geleceği ile ilgili çok önemli kararlar verilir. Bu kararlardan en önemlisi, binlerce yıl öncesinden itibaren çok değerli eserlere ev sahipliği yapan Bergamanın tanıtılması için dünya çapında bir şenlik düzenlenmesi gerektiğidir.
Arkeolojik ya da geçmiş dönemlere ait eserlerin kazı yoluyla ortaya çıkarılması, belgelenmesi ve sergilenmesine yönelik olarak ilk müzecilik faaliyetleri ülkemizde 19. yyın ortalarından itibaren kendini göstermeye başlamıştır. Şüphesiz ki bu çalışmaların başlamasında, Türk Arkeolojisinin temelini oluşturan Osman Hamdi Bey önemli roller üstlenmiştir. Anadoluya ulusal arkeoloji ve korumacılık gibi kavramları getirmiştir.
Nisan 1934´ te Atatürk, İzmir ve yöresini kapsayan bir haftalık geziye çıkmıştır. Bu nedenle 9 Nisanda İzmir´e gelmiş, önce Selçuk ve Kuşadasını gezmiş, daha sonra da Bergama, Dikili, Ayvalık, Edremit üzerinden Çanakkale´yi ziyaret etmeyi planlamıştı.
Bergama Ortaokulu, şimdi Bergama İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü binası olarak kullanılan yerde açılmıştır. Bu bina, 1914 yılında yapımına başlanarak 1922 yılında tamamlanmış, bir müddet Reji idaresi olarak hizmet vermiş akabinde 1927den itibaren yatılı ilk mektep olarak kullanılmıştır. 1929da bu binaya Zübeyde Hanım İlkokulu yerleşmiş, 14 Ekim 1933de ise Bergama Ortaokulu açılmıştır.
15 Mayıs 1919 da İzmirin Yunanlılar tarafından işgalinin ardından, işgalin ilçelerde de devam edeceği haberi alınır alınmaz derhal Redd-i İlhak Cemiyetleri kuruldu. Bergama Redd-i İlhak Cemiyeti de İzmirin işgalinin ardından Bergamada da çalışmalarına başladı. Ancak, İzmir işgal edilince Bergamada yaşayan Rum, Ermeni ve Yahudilerin taşkınlıklarına engel olunamadı.
Nis
İstiklal Meydanının yakınında, Turabey Mahallesinde bulunan tarihi Sinagog aynı bahçede yer alan iki katlı yapının güney-doğu cephesinde yer alan mermer kitabeye göre; Efrayim Bengiat tarafından babası İsak Bengiatın anısı için 1875 yılında inşa edilmiştir.
Bergamada 19.yy sonlarına kadar bütün dokuma işleri evlerde bulunan el tezgahlarında yapılmaktaydı. Çulha ismi verilen dokumacılar kadın ve erkek elbiseleri, heybeler, çuvallar, kilimler gibi birçok dokuma işini elde yapmakta idiler. Evlerde bulunan çalka denilen araçlarda pamuk kozalağı çalkalanarak üzerindeki yapraklar temizlenir, pamuk kapçığından ayrılır, çekirdekler pamuktan çarklı bir çıkrık ile ayrıştırılır ve yine çıkrık veya kirman denilen aletlerle pamuktan ip eğrilir ve ahşap tezgahlarda bez ile kumaş dokunurdu.
1853 yılının sonbaharında, Karaosmanların vakfı olan Abacı Hanında (Talatpaşa Mahallesi, Abacıhan Sokakta postane eski binasının karşısında yer alan bina) yangın çıkmış ve kısa bir zamanda rüzgârın da şiddetiyle birkaç koldan şehre doğru ilerlemiştir.
Nis
Bergamalı Kadri, 16. yüzyılda yaşamış, gençlik döneminde İstanbul´a gelmiştir. Bildiğimiz yegâne eseri Türkçe dilbilgisi kitabı olan Müyessiretül-Ulûmu1530 yılındaKanunî Sultan Süleymanın ünlü sadrazamıPargalıİbrahim Paşa´ya sunmuştur. Bunun dışında ne hayatını,ne başka eserlerinibiliyoruz. Hayatı hakkında kendi eserinde söylediklerinden başka bir bilgi yoktur.
İslâm bilgini (D. ?, Bergama / İzmir - Ö. 1474). Tam adı Ebû Abdullah Muhammed Muhyiddin, lakabı Kâfiyeci’dir. İlk tahsilini memleketinde gördükten sonra ilim yolculuğuna çıktı ve Anadolu, İran ve Orta Asya’yı dolaşarak ilim tahsil etti. Mısır hükümdarlarından Eşref Barsbay zamanında Kahire’ye gitti ve oradaki bilginlerle, özellikle ünlü bilgin Suyutî ile ilmî tartışmalarda bulundu. İslâmî ilimlerdeki derinliği sebebiyle bütün bilginlerin hayranlığını kazandı. Kahire’de kendisine Şeyhûniye Medresesi şeyhliği verildi. “Kâfiyeci” unvânıyla tanınmasına İbn-i Hâcib’in “Kâfiye” adlı eserini çokça okutması nedeniyledir. Tefsir, hadis, fıkıh, usûl, mantık ve diğer ilim dallarında eserler yazdı. Yazdığı eserlerin birçoğunu muhafaza etmedi.
Nis
Kubbesi kurşun kaplı olduğu için bu ismi alan cami Hükümet Eski Konağının (Bugünkü Emniyet Müdürlüğü Binası) yanında bulunmaktadır. Doğu cephesinde yer alan kitabesine göre 1439 tarihinde inşa edilmiştir. Kenarı 9,10 m olan kare plana sahip yapının merkezi tek kubbe ile örtülmüştür ve kubbenin çapı 9,20 mdir. Kare plandan kubbeye geçişi sağlayan kasnak ve mukarnaslar daha küçük boyutlu kaba yontu taşlardan yapılmıştır.
Nis
Osman Bayatlı Caddesi (Eski adıyla Mekteb-i Rüştiye Caddesi) üzerinde yer alan hamam binası vakıfnamesine göre 1427 yılında inşa edilmiştir. Küplü Hamam ismini dört yüz yıl boyunca soğukluk kısmında sergilenen mermer bir küpten almaktadır.
Nis
Caminin kuzeye bakan cephesinde yer alan ana giriş kapısının üzerinde yer alan kitabesine göre cami Yıldırım Bayezid döneminde 1399 yılında inşa edilmiştir. Selatin camisi olan yapı dikdörtgen plan şemasına sahiptir ve yapı malzemesi olarak düzgün kesme taş, kaba yontu taş, tuğla ve yer yer de devşirme malzeme kullanılmıştır. Cephesinde yer alan taşların nitelik, boyut ve süslemelerine bakılarak bir kısmının Domuz Alanı civarındaki yapılardan buraya taşınarak kullanıldığı düşünülmektedir ve Ulu Caminin inşasında önce burada başka bir yapının varlığını gösteren temel izleri bulunmaktadır.
Nis
Bergamada doğan Galenos ilk eğitimini burada aldıktan sonra, sırasıyla Smyrna (İzmir), ve Hippokratesin öğretilerine sadık kalarak mesleğini geliştirmiştir. Bu eğitimin ardından Bergamaya dönmüş ve gladyatörlerin hekimi olarak çalışmıştır.
Roma imparatoru Hadrianus Döneminde (M.S. 117-138) Mısır Tanrıları adına inşa edilen Tapınak, Pergamonun ovadaki en görkemli yapısıdır.
Nis
Pergamon Akropolisinin zirevsinde yer alan tapınak M.S. 2.yy.’da imparator Hadrianus tarafından Traianus adına yaptırılmıştır. Eğimli bir arazi üzerinde inşa edilen yapı Roma dönemi mimarlık ve mühendislik şaheserlerinden birisi olarak kemer ve tonoz yapı sistemlerinin çok iyi kullanıldığı bir altyapıya sahiptir.
Aristonikos (ya da Latince Aristonicus) Pergamonludur. Son Pergamon Kralı III. Attalos (MÖ 138-133) MÖ 133'de öldüğünde, doğruluğu tartışmalı olan bir vasiyetle, Pergamon Krallığını Romalılara bıraktı. O yıllarda Pergamon Krallığı, bugünkü Adana ile İstanbul arasında çizilecek bir çizginin batısında kalan Anadolu topraklarını kapsıyordu.
Nis
Parşömen Membrana Pergamena veya Charta Pergamena olarak adlandırılan adını Bergamadan almış, deriden yapılmış bir kâğıt ürünüdür.
Athena Kutsal Alanının kuzey galerisine bitişik olarak yapılan kütüphane ile Pergamonun ana tapınağı aynı zamanda bir bilim tapınağı olmuştur.
Pergamonda Hellenistik Dönemde Kale Dağında inşa edilen Tiyatro, antik dünyanın en dik caveasına sahip olma özelliğini taşımaktadır.
Nis
II. Eumenes Döneminde (M.Ö. 197-19) Pergamonluların Galatlara karşı kazandığı zaferin anısına inşa edilen sunak, Hellenistik Dönemin en görkemli yapılarındandır.
Nis
Pergamon akropolünde ve yukarı kentte su kaynağı mevcut değildi. Bu ihtiyaç, yağmur suyunun biriktirildiği, su sarnıçlarıyla karşılanmıştır. Bugüne kadar kazısı yapılan evlerin, hemen hemen hepsinin altında su sarnıcı bulunmaktaydı.
Pausaniasa göre Pergamona Asklepios kültü, Madra(Pindaros) Dağında avlanırken ayağından yaralanan Arkhias tarafından, M.Ö. IV. yüzyılda Epidaurosdan getirilmiştir. Hellenistik Dönemde önemli bir sağlık merkezi olan Pergamon Asklepionu, M.Ö. 1. yüzyıldan başlayarak yaklaşık 200 yıllık bir düşüş dönemi yaşanmıştır. M.S. 2. yüzyılda Roma İmparatoru Hadrianus döneminde antik dünyanın en önemli sağlık, bilim ve entellektüelite merkezlerinden biri haline gelmiştir.
Nis
(D. MÖ yaklaşık 430 - Ö. MÖ yaklaşık 355 Yunanca: Ξενοφῶν), Sokrates´in öğrencisi Yunan filozof, yazar, tarihçi ve asker.
Ksenofon, uzun yıllar Anadolu´yu işgal eden Pers ordularında bulunmuş çoğunlukla İranlıların askeri eğitim ve öğretim düzenleriyle ilgili görüşlerini yazmıştır. Bunlarla birlikte Pers ordularının tüm sefer kayıtlarını tutmuştur. Onun Tarih yazımında hemşehrisi Thukydides´ten etkilendiği söylenebilir.
Anabasis adlı eseri ilk aşamalarda alan rehberi olarak Büyük İskender tarafından İran seferlerinde en önemli kaynak olarak kullanılmıştır.
Nis
Anadolu´da Arkaik dönem Anadolu mimarisinin ilk ve tek Dor Tapınağıdır. Aynı zamanda Dor ve İon mimari özelliklerinin karıştırıldığı tek örnektir. İyon nizamlı tapınaklarda yer alan friz, Dor nizamlı olan bu tapınakta bezemeli olarak karşımıza çıkar. Bu özellikleri ile Tapınak Anadolu mimarlık tarihinde kendine özgün bir yer edinmiştir.
Nis
(MÖ 356, Pella - MÖ 323, Babil)
II. Filip´in oğlu ve MÖ 336-323 yılları arasındaki Makedonya kralı.
Pergamon Krallığı veya Bergama Krallığı, (Yunanca:Βασίλειο της Περγάμου) Batı Anadolu´da başkent Pergamon (bugünkü Bergama) olmak üzere kurulmuş devlettir. Krallığın kurucusu I. Attalos, kuruluş tarihi de MÖ 241 yılı kabul edilmektedir. Bunun nedeni devletin ilk hükümdarı olan Filetairos ve halefi I. Eumenes´in kral unvanını kullanmamış olduklarıdır. MÖ 133 yılında Roma Cumhuriyeti´ne bağlanana kadar varlığını sürdürmüştür.