(1888-1953) Eğitimci ve yazar
Bergamaya bağlı Balaban köyünde doğdu. Bergama Rüşdiyesinde okurken aynı zamanda buradaki medresede dinî öğrenim gördü. 1907de girdiği İstanbul Dârülmuallimîninde öğrenimini sürdürürken bir yandan da medresede Arapça, Farsça, fıkıh, usûl-i fıkıh ve mantık derslerini takip etti; bu arada dönemin İstanbul müftüsü Fehmi Efendiden mantık ve Arap edebiyatı okudu.
1910da Dârülmuallimînden birincilikle mezun olduktan sonra Üsküp Dârülmuallimîni pedagoji öğretmenliğine, ardından aynı yıl içinde Adana Dârülmuallimîni müdürlüğüne tayin edildi. Burada üç yıl süren müdürlük ve öğretmenlik çalışmalarını takdirle karşılayan Maarif Nezâreti kendisini Avrupa talebe müfettişliğine tayin etti. Balaban İsviçrenin Cenevre şehrinde bir yandan bu resmî görevini sürdürürken bir yandan da buradaki J. J. Rousseau Enstitüsünde felsefe, psikoloji, pedagoji ve sosyoloji derslerine devam etti. Balabanın bu enstitüdeki çalışmalarını başarılı bulan psikoloji profesörü Edouard Claparède onu yanına asistan aldı. Cenevrede ayrıca, Türkiyedeki öğrenimi sırasında geliştirdiği Arapça, Farsça ve Fransızcaya ilâveten İngilizce ve Almanca da öğrendi.
Balaban yayın hayatına, İstanbulda yayımlanan İkdam gazetesinin İsviçre muhabirliğiyle başladı. Gazetenin sahibi Ahmed Cevdet Beyle irtibat kurarak 1918den itibaren İkdamda yazmaya başladı.
M. Rahmi Balaban Cenevre dönüşünden sonra 1923te Ziya Gökalp başkanlığındaki Maarif Vekâleti Telif ve Tercüme Encümeni üyeliğine getirildi. 1924te Gökalpın milletvekili seçilmesi üzerine onun yerine tayin edildi. 1924te Ankara Kız Lisesi terbiye-i etfâl muallimliğine, aynı yıl içinde İzmir Erkek Lisesi felsefe ve sosyoloji muallimliğine getirildi. Balaban İzmirdeki öğretmenliği sırasında buradaki çeşitli liselerde felsefe, sosyoloji, malûmât-ı vataniyye, usûl-i tedrîs, tatbikat muallimliği gibi dersler okuttu. Ayrıca İzmirde on beş günde bir çıkan Fikirler dergisinde eğitim ve öğretim konularına dair yazılar yazdı. 1945te İzmir Karşıyaka Kız Öğretmen Okulu müdürlüğüne getirildi ve kız öğretmen okullarının kapatıldığı 1949 yılına kadar bu okulda kaldı. İzmir Atatürk Lisesi felsefe öğretmeniyken 1953 yılında emekliye ayrıldı ve aynı yılın 19 Temmuzunda İstanbulda vefat etti. Cenazesi İzmire götürülerek Kokluca Mezarlığına defnedildi.
Mustafa Rahmi Balaban, Maarif Vekâleti Telif ve Tercüme Encümeni üyeliğine tayin edildiği 1923 yılından itibaren, modern eğitim ve öğretim kurumlarıyla kitap ve öğretmen sayısının son derece az olduğu bu dönemde iyi yetişmiş bir eğitimci olarak modern pedagojinin ilke ve metotlarını yaymak, öğretmen yetiştirilmesine katkıda bulunmak maksadıyla psikoloji, pedagoji, felsefe, ahlâk, Türk dili, çocuk edebiyatı, medeniyet ve kültür tarihi gibi alanlarda telif ve tercüme seksen kadar eser yazmış ve bunların altmıştan fazlası yayımlanmıştır. Kırk üç yıl süren eğitimcilik ve idarecilik çalışmaları yanında yazı faaliyetleriyle de Cumhuriyet Türkiyesinde Batı tarzı eğitim ve öğretim sisteminin yerleşmesine öncülük edenlerden biri olmuştur. Balaban yazı faaliyetlerini ölümüne kadar sürdürmüş, son çalışmalarından olan Kurân-ı Kerîmin tercüme ve tefsirini 27. cüze kadar getirebilmişse de tamamlamaya ömrü yetmemiştir.
Eserleri. Çoğu Maarif Vekâleti yayınları arasında basılan telif ve tercüme eserlerinin başlıcaları şunlardır: a) Telif Eserleri. 1. Felsefe Târihi (İstanbul 1339). Presokratik filozoflardan başlamak üzere Kant, Fihte, Hegel, Auguste Comte gibi Yeniçağ filozoflarına kadar düşünce tarihinde iz bırakmış düşünürlerle bunların felsefelerinin tanıtıldığı eserde ayrıca Kindî, Fârâbî, İbn Sînâ, Gazzâlî, İbn Bâcce, İbn Tufeyl, İbn Rüşd gibi İslâm filozoflarının dünya tefekkür ve ilim tarihindeki yerleri ve değerleri geniş olarak anlatılmıştır. 2. Rûhiyyâta Medhal (İstanbul 1339). 3. Tabiat ve İnsan (İstanbul 1339). 4. Türkiyede Orta Tahsil (İstanbul 1339). 5. Avrupa Milletleri Rûhiyyâtı (İstanbul 1339). 6. Çocuk Rûhiyyâtı (İstanbul 1339). 7. Islâh-ı Irk (İstanbul 1339). 8. Filozoflarla Bir Saat-Felsefe Tarihi (İstanbul 1948). Balaban bu eserinde Buddhadan Bergsona kadar Doğu, Batı ve İslâm dünyasında yetişmiş birçok düşünürün, mistik ve mutasavvıfların hayat ve kâinatın mahiyeti üstüne metafizik nazariyelerinden ziyade ahlâk ve içtimaiyat üzerine olan düşünceleri (s. 10) hakkında bilgi vermiştir. 9. Tarih Boyunca Ahlâk (İstanbul 1949). Eserde dört büyük semavî kitap ile eski Mısır ve Yunandan başlayarak dünya ahlâk kültürünün bir özeti verilmeye ve karakteristik ahlâkî anlayışlar tanıtılmaya çalışılmış; genel olarak tasavvufî alanlarda özellikle Bektaşîlik, Mevlevîlik, Melâmîlik ve Rifâîlik gibi tasavvuf cereyanlarında ahlâk ve dünya görüşü geniş olarak tanıtılmıştır. Eser eski kültürlerden beslenen yeni bir terbiye ve ahlâk anlayışı oluşturmayı hedef almıştır 10. Son Asrın İlim ve Fen Adamlarına Göre İlim, Ahlâk, İman. Balabanın en tanınmış eseri olan bu kitap, Ahmed Hamdi Aksekinin kaleme aldığı bir mukaddimeden sonra iman ve ahlâk problemlerinin ilmî açıklama, yorum ve değerlendirmesini yapan Th. Flournoy, W. James, A. Carrel, A. Toynbée, A. Einstein gibi Batılı on dokuz bilgin ve düşünür ile Mazhar Osman, A. H. Akseki, Ferit Kam ve M. Hamdi Yazıra ait makalelerden oluşur. Balaban bu görüşler arasına yer yer İslâmî telakkiyi ve kendi görüşlerini de serpiştirmiştir. Eser Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ilki 1950de olmak üzere birçok defa basılmıştır. b) Tercüme Eserleri. 1. Çocuk ve Mektep (İstanbul 1339, John Deweyden). 2. Kadın-Erkek Irkları Rûhiyyâtı (İstanbul 1339r./1342, Alfred Fouilléeden). 3. Fonksiyonel Terbiye (İstanbul 1940, M. Baha Arıkan ile birlikte Edouard Claparèdeden). 4. Moğol Tarihi (İstanbul 1342, dOhssondan).