Teknik olarak kıllarından arındırıldıktan sonra gerilerek kurutulan deri olarak da tarif edilebilir. Antik dünyada birçok yazı malzemesi kullanılmıştır. Bu yazı ürünlerinin arasında en popüler olan elbette Papirüs’tür. O yıllarda Bergama Kütüphanesi antik dünyanın en ünlü bir diğer kütüphanesi olan İskenderiye Kütüphanesi ile girdiği rekabet sonucu papirüs ambargosuna uğradı. Dönemin kralı 2. Eumenes’in emriyle yapılan çalışmaların sonucunda oğlak derisinden parşömeni imal ettiler.

Daha önceleri deri üzerine yazı yazıldığı bilgisine litaretürde sık sık rastlamaktayız. Ancak Parşömen serüveni Bergama’da doğmuş ve geliştirilerek hayat bulmuştur. Antik dünyada uzun süre varlığını sürdüren Papirüsün kırılgan yapısı ve yalnızca rulo halinde kullanılabilmesi gibi nedenler Parşömeni ön plana çıkarmıştır.

Parşömen ise papirüsün aksine katlanıp bükülmeye dayanıklıydı ve her iki tarafına da yazı yazılabiliyordu. Bu özellikleriyle günümüz kitap formunu mümkün kılan kodeks şekline dönüşmesine yol açtı. Bütün bu özelliklerin dışında parşömen hammaddesinin her yerde kolayca bulunabilmesi de ayırt edici bir diğer özelliktir.

Parşömen zaman içerisinde geliştirilerek mükemmelleştirildi. Değişik renk ve inceliklerde parşömenler üretildi. Parşömen Orta Çağ’da en çok kullanılan yazı malzemesidir. Dayanıklılığı sebebiyle önemli metinler parşömen üzerine yazılmış ya da aktarılmıştır. Bugün parşömen üretimi Bergama’nın Kültürel Mirası ve yerel zanaatı olarak anavatanında devam etmektedir.