T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İZMİR / BERGAMA - 14 Eylül İlkokulu

Yazının İcadı, Yazıyı Kim Buldu?

Tarihte yazıyı ilk olarak Sümerler icat etmiştir. Bu yazı sisteminde kullanılan semboller çiviye benzediği için çivi yazısı olarak isimlendirilir. Mezopotamya’da yaşayan Sümerler M.Ö. 3500 civarında yani günümüzden yaklaşık 5500 yıl önce çivi yazısını kullanılmaya başladılar.

İnsanlık tarihinde birçok toplum birbirinden bağımsız olarak yazıyı icat etmiştir. Mezopotamya’da çivi yazısının ortaya çıkmasından birkaç yüzyıl sonra Eski Mısır’da hiyeroglif yazısı doğmuştur. Mayalar ve Aztekler gibi Amerika’nın eski uygarlıkları da Eski Dünya’dan bağımsız olarak farklı yazı sistemleri bulmuş ve kullanmışlardır.

Sümerler M.Ö. 4000 ile M.Ö. 2000 arasında bugünkü Irak’ın güneyinde yaşamış olan bir halktır. Sümerler M.Ö. 3500 yıl civarında insanlık tarihinin ilk yazı sistemi olan çivi yazısını geliştirdiler.

Sümerlerde yazının icadı kentlerin ortaya çıkışı, tarım üretiminin artması, ticaretin gelişmesi gibi faktörlere bağlı olarak ortaya çıkmıştır. Sosyal ve ekonomik ilişkilerin artmasıyla yazının icadı bir ihtiyaç olarak ortaya çıktı. Başlangıçta alışveriş gibi ticari faaliyetleri kayıt altına almak için ilgili malları temsil eden semboller kullanılmaya başlandı. Bu semboller genellikle ilgili nesnenin basitleştirilmiş bir resmiydi. Zamanla semboller arttı. Günlük hayattaki somut nesnelerin yanı sıra, soyut kavramlar için de semboller kullanılmaya başladı.

Başlangıçta her bir sembol bir nesneyi anlatan kelimeye karşılık gelirken, zamanla seslere karşılık gelen semboller ortaya çıktı. Yazının şekli de değişti. Resme benzeyen şekillerden bu resimlerle pek bir alakası kalmayan işaretlere doğru evrildi.

Çivi yazısı Sümerlerden önce diğer Mezopotamya uygarlıklarına, daha sonra da Anadolu ve İran gibi bölgelere geçti. Elamlar, Akadlar, Asurlar, Hititler ve Persler gibi birçok halk binlerce yıl boyunca çivi yazısını kullanmıştır.

Eski Mısır’da Yazının Doğuşu

İnsanların kullandığı ilk yazı sistemlerinden bir diğeri Mısır hiyeroglif yazısıdır. Çivi yazısına yakın bir zamanda, M.Ö. 3200’li yıllarda ortaya çıkan Mısır hiyeroglif yazısında resme benzeyen semboller kullanılmıştır. İnsanların kullandıkları ilk yazı sistemlerinin birçoğu birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkmıştır. Mısır’da ortaya çıkan hiyeroglif yazısının Mezopotamya’da kullanılan çivi yazısından etkilenip etkilenmediği hususu açık değildir.

Eski Mısır’da tapınak, mezar, saray gibi mimari yapıların duvarlarında hiyeroglif yazılarla süslenmiştir. Bu tür duvar yazılarında resim sembolleri kullanılırdı. Devlet işlerinde ve günlük hayatta kullanılan yazıda ise resim sembolleri oldukça basitleşerek yazı karakterlerine benzer hale gelmiştir. 

Alfabenin İcadı

Alfabenin bulunması yazının icadı üzerinden çok uzunca bir zaman geçtikten sonra gerçekleşmiştir. Yazının icadı M.Ö. 3500 yılı civarında gerçekleşmişken, alfabe yaklaşık 2500 yıl sonra M.Ö. 1000’li yıllarda icat edilmiştir.

Gerek çivi yazısında, gerek Mısır hiyeroglif yazısında başlangıçta her bir sembol bir nesneye veya soyut kavrama karşılık geliyordu. Bu yüzden çok sayıda sembol vardı. Zamanla seslere karşılık gelen yazı sembolleri ortaya çıktı. Bir nesneye karşılık gelen sembollerle seslere karşılık gelen semboller birlikte kullanılmaya başladı. Dolayısıyla seslere karşılık gelen harflerin ortaya çıkması yazıda kullanılan sembollerin sayısının azalmasını sağlamadı. Örneğin Mısır hiyeroglif yazısında 700 civarında sembol vardı. Bu yüzden yazı yazmayı ve okumayı öğrenmek oldukça zordu.

 

Alfabe M.Ö. 11. yüzyılda Fenikeliler tarafından bulundu. Fenikeliler Mısırlılardan öğrendikleri hiyeroglif yazısını basitleştirdiler. Sadece seslere karşılık gelen sembolleri kullandılar. Böylece kullanılan harf sayısı azaldı ve standartlaştı. Fenike alfabesinde 22 harf vardı. Sadece seslere karşılık gelen semboller kullanıldığı için çivi yazısı veya mısır hiyeroglif yazısına göre çok daha az sembolle yazı yazılabilir hale geldi.

Alfabenin bulunması yazının icadı sürecinde çok önemli bir aşamadır. Yazı sisteminin basitleşmesi çok daha fazla sayıda insanın okur-yazar hale gelmesini sağladı. Bu durum ayrıca yazının diğer halklara ve dillere yayılmasını kolaylaştırdı. Fenike alfabesi zaman içinde yayıldı. Günümüzde yaygın olarak kullanılan Latin, Yunan, Kril ve Arap alfabeleri Fenike alfabesinden türemiştir.

17-04-201917-04-201917-04-2019

 

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 17.04.2019 - Güncelleme: 15.05.2024 10:40 - Görüntülenme: 65491
  Beğen | 81  kişi beğendi