1853 yılının sonbaharında, Karaosmanların vakfı olan Abacı Hanında (Talatpaşa Mahallesi, Abacıhan Sokakta postane eski binasının karşısında yer alan bina) yangın çıkmış ve kısa bir zamanda rüzgârın da şiddetiyle birkaç koldan şehre doğru ilerlemiştir.
Yangının kollarından bir tanesi Katır Hanından mermer direklere oradan da Arastaya geçmiştir. Bu koldan ilerleyen yangın Çukur Han, Bedesten ve Çınarlı Hamama kadar uzanmıştır. Diğer bir kol Acem Hanından çarşı içinde Hacı Hakim Camii ile Karadut dibine ve Yeni Camiiye kadar ulaşmıştır. Üçüncü yangın kolu ise Roma dönemi tonozlarının üzerinde yer alan Ne Yerde Ne Gökte Mahallesi ni sararak Kızıl Avluya kadar ulaşmıştır.
Yangının birkaç koldan ilerlemesi ve rüzgardan dolayı hızlı olması sebebiyle önüne geçilememiş, çarşıda ve mahallede bulunan ahşap ağırlıklı yapıların çoğunu tamamen yok etmiştir. Paşaoğlu ve Karaosmanoğlu gibi ailelere ait büyük konaklardan bu yangında tamamen yok olmuşlardır. Bedesten, hamamlar, hanlar ve camiler gibi taştan yapılmış olan binalar yangını kesintiye uğratmış ve insanlar yangından kaçırabildikleri mallarını bu yapılara saklayarak bir kısmını kurtarabilmişlerdir. Yangın mahalleden aşağı şehre doğru ilerlediğinden ve bu bölgede çarşı alanı olduğundan insan kaybı en az düzeyde olmuştur.
Diğer taraftan yangının çarşıda yarattığı maddi kayıplardan dolayı Bergamada yaşanan kıtlık ve çoğu yiyecek-içecek ile eşya sahiplerinin belirsizliği kentte güçlük ve sorunlara yol açmıştır. Bu sebeple kurulan bir heyet, müftü Osman Efendi önderliğinde kalan yiyecek ve eşyaların kaybedenlere orantılı olarak bölünmesinde rol almışlar ve halkın da hem fikir olmasıyla ihtiyaç sahiplerine destek sağlanmıştır.
Yangında yaklaşık olarak dört yüz civarında dükkân, iki yüz civarında ev ve Pamuk Han isimli büyük bir konaklama yapısının yandığı bilinmektedir. Sel baskınından on iki sene sonra yaşanan bu olay Bergama için büyük felaketlerden bir tanesi olmuştur. Büyük yangından sonra harap duruma düşen Acem ve Katır Hanlarını, Karaosmanzade Bergama Müdürü Ömer Beyin, 1857 yılında yeniden yaptırmış olduğu, kapılarının üzerindeki yazılı taşlardan anlaşılmaktadır.
Kaynaklar:
O. Bayatlı, Büyük Yangın, II Bergamada Yakın Tarih, 2016, s: 142-143